Kanal İstanbul İçin Hazırlanan Rezerv Yapı Alanı, 1.Etap, 2.Etap ve 3.Etap 1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planları ile 1/1.000 Ölçekli Uygulama İmar Planları’nın İptali İçin Dava Açıldı
TMMOB, Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Jeofizik Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Peyzaj Mimarları Odası İstanbul Şubesi, Ziraat Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Jeoloji Mühendisleri Odası, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından ilgili planların yürütmesinin durdurulması ve planların iptali için dava açıldı.
Projenin gerçekleşmesi halinde alanda telafisi imkânsız ölçekte su, kumul, orman ve yaban hayatı kaybı gerçekleşeceğinin altı çizilen dilekçede, söz konusu planın Anayasa’ya da aykırı olduğu da bildirildi. Planın öncelikle ‘yürütmesinin durdurulmasının’ ardından da iptaline karar verilmesinin talep edildiği dilekçede, şu ifadeler yer aldı:
“ İstanbul’un büyük ve giderek yaklaşan bir afet riski altında olduğu bilinen bir gerçektir. Böyle bir durumda, çıkış gerekçesi 6306 sayılı Kanun olan dava konusu planların, amacına uygun biçimde, afet risklerini bertaraf etmeye ve İstanbul halkına güvenli yaşam çevreleri oluşturması beklenirken, bu kaygıları hiçbir şekilde taşımayan ve tamamen yapılaşmaya odaklanmış, doğal ve kültürel alanlar üzerinde büyük tahribatlara ve yıkımlara neden olacağı açık olan bir içerikle kurgulandığı, bu anlamda açıkça şehircilik bilim ve ilkelerine, planlama ilke, teknik ve esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi mümkün olmayan zararlara neden olacağı ortadadır.Dünyanın ve ülkemizin içerisinden geçmekte olduğu pandemi süreci, gıda ve su açısından kentlerin kendine yeter olabilmesinin önemini tüm açıklığı ile ortaya koymuştur. Tarım topraklarını, meraları, orman alanlarını ve su havzalarını tüketen dışa bağımlı tarım ve hayvancılık politikasının hataları, bugün en çarpıcı şekliyle ortadadır. Böylesi bir gerçekle açıkça yüz yüze olduğumuz bu dönemde, ömrü 100 yıl olan bir suyolu projesi için ödenecek bedelin bilimsel ve insani bir karşılığı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle hukuka aykırılığı açık olan ve yürürlükte bulunması halinde telafisi imkânsız zararlara neden olacak dava konusu plan değişikliğinin davalının savunması alınmaksızın yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği inancındayız. Bu kapsamda, dava konusu planların öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptalini talep ederiz .”